Kayıtlar

Süleymaniye`de Bayram Sabahı - Yahya Kemal Beyatlı

  Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye`de Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati, Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan, Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan. Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir, Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir. Bir geliş var!.. Ne mübârek, ne garîb âlem bu!.. Hava boydan boya binlerce hayâletle dolu... Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir; O seferlerle açılmış nice yerlerdendir. Bu sükûnette karıştıkça karanlıkla ışık Yürüyor, durmadan, insan ve hayâlet karışık; Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya, Giriyor, birbiri ardınca, ilâhî yapıya. Tanrının mâbedi her bir tarafından doluyor, Bu saatlerde Süleymâniye târih oluyor. Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı Adamış sevdiği Allah`ına bir böyle yapı. En güzel mâbedi olsun diye en son dînin Budur öz şekli hayâl ettiği mîmârînin. Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi, Seçmiş İstanbul`un uf...

Eski Türk Edebiyatında Türler

Eski Türk Edebiyatında Türler • Divan edebiyatı • Klasik Türk edebiyatı • Osmanlı edebiyatı • Eski Türk Edebiyatı gibi farklı adlandırmalar olsa da Arap, özellikle Fars edebiyatının etkisinde biçimlenen Türk edebiyatı kastedilir. • Nazım biçimlerinde • Kafiye ve redif kullanımında • Estetik anlayışta olduğu gibi türler konusunda da Arap ve Fars edebiyatındaki örneklerle uyumlu bir seyir izler. Eski Türk Edebiyatında Türler Tevhit • Allah’ın sıfatlarından, fiillerinden, varlığından ve birliğinden bahseden eserlerdir. • Divanlarda kasidelerin en başında tevhitler yer alır. • Mesnevilerde ve mensur eserlerde de ilk başta tevhit niteliğindeki metinlere yer verilir. • Fuzulî ve Nabi’nin tevhitleri türün en güzel örnekleri arasında sayılır. Münacat • Sözlük anlamı itibariyle biriyle fısıldaşarak konuşmak demektir. • Allah’ın büyüklüğü ve kudreti karşısında insanın aczini ve yakarışlarını içeren eserlerdir. • Bazen tevhitlerde münacat niteliği taşıyan bölümlere yer verilir. • Ö...

Hisarcılar (Edebi Akımlar)

• 1940 sonrasında yeniyi daha çok gelenek içinde arayan topluluktur. • Hisar dergisi etrafında toplanan ve bu sebeple “Hisarcılar" olarak isimlendirilen şairler bunların başında gelir. • Mehmet Çınarlı, Gültekin Samanoğlu, ilhan Geçer, Munis Faik Ozansoy, Selahattin Batu, Mustafa Necati Karaer, Bekir Sıtkı Erdoğan, Feyzi Halıcı, Yavuz Bülent Bakiler, Kerim Aydın Erdem • 1950’den 1980’e kadarki otuz yıllık dönemde yayın hayatını sürdüren Hisar dergisi zaman içinde belli bir şiir anlayışının odağı hâline gelmiştir. • Batı taklitçiliğine karşı çıkarlar. • Onlara göre sanat ve sanatkâr hür olmalı, hayata ve insana belli bir ideolojinin dar penceresinden bakmamalıdır. • Sanatkâr, mensubu olduğu millete dil, duygu, düşünce ve yaşayış bakımlarından yabancılaşmamalıdır. • Hisarcılar, yaşayan tabiî dile dayanırlar. • Türk şiir geleneğinden beslenerek mısralarına taşırlar. • İçerikte büyük ölçüde memleketçi, şiir anlayışlarında gelenekçidirler.

Sosyalist Gerçekçi Akım

  Sosyalist Gerçekçiler • Sosyalist realizmin esasını Marksist ideoloji ve felsefe oluşturur. • Türk şiirinde öncüsü Nazım Hikmet’tir. • Nazım Hikmet’in etkisi altında şiire başlayan şairler, aynı düşünce temelinde kalmakla birlikte, birtakım gelişme ve değişmelerle yollarına devam ederler. • Şiiri ideolojilerinin aracı sayan bu şairler, 1950’den sonra daha etkili olurlar. • Suat Taşer, Ömer Faruk Toprak, Cahit Irgat, Attila İlhan, Mehmet Kemal, Arif Damar, Niyazi Akıncıoğlu, Ahmet Arif ve Rıfat Ilgaz gibi şair ve yazarlar sosyalist gerçekçidir.

İkinci Yeni Nedir, kimlerden oluşur?

İkinci Yeni poetikası: • İkinci Yeni şairlerinin değişim iddialarının ardında, egemen bir felsefeye, onun çizdiği poetika ve politikaya: doğallıkla bütün bunları kuran ‘dil'e başkaldırı vardır. • Şiiri dış gerçekliği yansıtma aracı olarak gören, yalnızca akıl ve mantığın kavradığı şeyleri gerçek olarak kabul eden anlayışa duyulan tepki yatmaktadır. • Garip akımının şiirden kovduğu imgeye, edebî sanatlara ve soyutlamaya önem vermişlerdir. • Dilde öznel kullanımlara fazlaca bel bağlamış ve Türkçenin sözdizimini sarsarak hızla anlamsızlığa kaymış, anlamı anlamsızlıkta aramışlardır. • İkinci Yeni’nin en başta verili dile saldırması, alışılmış dili ve onun yarattığı algılama tarzını, anlamsal yapıyı yıkması, bunun en açık göstergesidir. İkinci Yeni, okuyucusundan hızla kopan bir şiir anlayışını benimsemiştir. • İkinci Yeni çok kısa bir sürede toplumdan koparak sadece İkinci Yenici şairlerin okudukları bir kaçış edebiyatı hâline gelmiştir. İkinci Yeniciler: İlhan Berk Cemal Süreya Edip ...

Taşlama Nedir?

  Taşlama • Bir kimseyi veya toplumun bozuk yönlerini eleştirmek için söylenen/yazılan koşmalardır. • Bu türün divan edebiyatındaki adı hicivdir. Âşık Dertli, Bayburtlu Zihnî, Ruhsatî ve Develili Seyranî önemli taşlama şairleridir. Bir vakte erdi ki bizim günümüz Yiğit belli değil mert belli değil Herkes yarasına derman arıyor Deva belli değil dert belli değil Çark bozulmuş dünya ıslah olmuyor Ehl-i fukaranın yüzü gülmüyor Âşık Ruhsat dediğini bilmiyor Yazı belli değil hat belli değil

Türk Edebiyatında İlkler (81 Madde)

  1. Aruzla ilk manzum tiyatro eseri yazan : A.Hamit / Eşber veya Sardanapal 2. Batı anlayışındaki ilk edebiyat tarihçimiz : Fuat Köprülü 3. Batılı anlamda ilk gezi yazıları: Ahmet Mithat – Avrupa’da Bir Cevelan 4. Batılı anlamda ilk hatıra : Namık Kemal – Magosa Hatıları 5. Batılı anlamda ilk hikayeler ( İlk Realist Hikayeler) : Sami Paşazade Sezai – Küçük Şeyler 6. Batılı anlamda ilk tiyatro eseri : Şinasi – Şair Evlenmesi 1859 7. Batılı tekniğe uygun ilk roman : Halit Ziya Uşaklıgil / Aşk-ı Memnu 8. Bilinen ilk Türk şairi : Aprınçur Tigin 9. Bizde epik tiyatro türünün kurucusu: Haldun Taner 10. Deneme türünün kurucusu: Montaigne 11. Dilde sadeleşmeyi savunan ilk yayın organı: Genç Kalemler 12. Divan Edebiyatında mahallileşme akımının temsilcisi: Nedim 13. Dünya Edebiyatında ilk önemli roman örneği: Cervantes’in Don Kişot adlı eseridir. 14. Dünya edebiyatındaki ilk hikâyeci ve eseri: Boccaio Decameron Öyküleri 15. Edebiyat kelimesini bizde ilk kullanan: Şinasi 16. Edebiyatımızda...

Türkü Çeşitleri

  1) Ezgilerine Göre Türküler: Kırık havalar: Usullü ezgilerdir. Alt türleri; türkü (genelde tüm kırık havalar için, özelde diğer türlerin dışında kalanlar için kullanılır), deyiş, koşma, semah, tatyan, barana, zeybek, horon, halay, bar, bengi, sallama, güvende, oyun havası, karşılama, ağırlama, peşrev, teke zortlatması, gakgili havası, dımıdan, zil havası, fingil havasıdır. Uzun havalar: Usulsüz ezgilerdir. Alt türleri; uzun hava (diğer türlere girmeyenler için kullanılır), barak, bozlak, gurbet havası, yas havası, tecnis, boğaz havası, elagözlü, maya, hoyrat, divan, yol havası, yayla havası, mugam dır. Ayrıca gazeller de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde halk arasında söylenmektedir. 2) Konularına Göre Türküler: Ninniler ve çocuk türküleri, tabiat üzerine türküler, aşk türküleri, kahramanlık türküleri, askerlik türküleri, tören türküleri, iş türküleri, acıklı olaylarla ilgili türküler, güldürücü türküler, karşılıklı söylenen türküler, oyun türküleri, ağıtlar. 3) Yapılarına ...

YAHYA KEMAL BEYATLI’NIN POETİKASI

  YAHYA KEMAL BEYATLI’NIN ŞİİR POETİKASI Yahya Kemal Beyatlı, doğum adıyla Ahmed Agâh, (2 Aralık 1884, Üsküp - 1 Kasım 1958, İstanbul), Türk şair, mütefekkir, yazar, siyasetçi ve diplomattır. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden biridir. Şiirleri Divan edebiyatı ile modern şiir arasında köprülük görevi üstlenmiştir. Türk edebiyat tarihi içinde Dört Aruzcu'dan biri olarak kabul edilir (Diğerleri Tevfik Fikret, Mehmet Âkif Ersoy ve Ahmet Haşim'dir.). Sağlığında Türk edebiyatının başaktörleri arasında kabul edilmiş ancak hiç kitap yayımlamamış bir şairdir. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde milletvekilliği ve bürokratlık gibi siyasi ve idari görevler üstlenmiştir.

Günlük Nedir? (Maddeler halinde)

  Günlük/Günce • Bazı insanlar yaşadıkları olayları, duygu ve düşüncelerini günü gününe not ederler. Bu şekilde meydana getirilmiş, üzerinde yazıldığı günün tarihi bulunan metinlere ve bu metinlerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan eserlere günlük denir. • Günlüklerin sıcak bir yanı vardır. Bu da sansürsüz bir ruh boşalımı şeklinde oluşmasından kaynaklanır. • Günlükler bir sanatkârın, düşünce adamının hayatını, sanatını, eserlerini ve düşüncelerini anlamlandırmada, dahası aydınlatma ve açıklamada sağlıklı ve yararlı bilgiler içeren önemli birer kaynaktır. • Batı'da özellikle 19. yüzyılda büyük artış gösteren ve birçoğu Türkçeye çevrilen bazı önemli günlükler ve yazarları şunlardır: Franz Kafka’nın yazdığı Günlükler adlı eseri, Andre Gide’in Günlük'ü Albert Camus’nun Defterler’i, Virginia Woolf’un Bir Yazarın Günlüğü, Stefan Zvveng'in Günlükleri. • Tanzimat'la birlikte Türk edebiyatına giren günlüğün ilk örneği Direktör Ali Bey'in Hindistan'a yaptığı gezinin ...

Türk Edebiyatında Ölçü/Vezin

VEZİN (ÖLÇÜ) Aruz Vezni Aruz şiirde açık (=kısa) ve kapalı (=uzun) olarak nitelenen hecelerin önceden belirlenmiş bir düzen içerisinde tekrarlanması esasına dayanan bir şiir ölçüsü, daha doğrusu bir ahenk sistemidir. Aruz ölçüsünde üç çeşit hece vardır: 1. Açık hece (=kısa hece): Sonu kısa ünlü ile biten heceler aruza göre açık ya da kısa hecedir: “ge-li-yor”. • Tek kısa ünlüden meydana gelen heceler de aruzda açık hece kabul edilmiştir: “e-mek” • Açık heceler, aruz işlemlerinde nokta (.) ile gösterilir. 2. Kapalı hece (=uzun hece): Sonu ünsüz ya da uzun ünlü ile biten heceler aruzda kapalı/ uzun hece olarak kabul edilir: “dün-yâ” • Tek uzun ünlüden meydana gelen heceler de aruzda kapalı hece olarak kabul edilir: â-teş • Kapalı ya da uzun heceler, aruz işlemlerinde kısa düz çizgi (-) ile gösterilir. 3. Medli hece (=bir buçuk hece): Aruzda bazı heceler ilki kapalı İkincisi açık olmak üzere iki hece değerinde kabul edilmiştir. Bu tür hecelere medli hece, bileşik hece ya da bir buçuk h...