Ana içeriğe atla

Hatıra Nedir? (Maddeler halinde)

 Hatıra/Anı

• Kişisel yaşantının bütünü ya da belli bölümlerini veya gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış edebî metinlere hatıra denir.

• Otobiyografi ile karıştırılabilen hatıra, ondan dışsal olaylara verdiği önem nedeniyle ayrılır.

• Niyazî Mısrî’nin Hatırâtı, Bir Yeniçerinin Hatıratı, Şair Leyla Saz Hanım’ın Anıları

• Türk edebiyatında Tanzimat’tan sonra hatıra türünde ciddi artış olmuştur. Ziya Paşa’nın Defter-i Âmâlı, Halit Ziya Uşaklıgil'in Edebî Hatıraları bu türdeki ilk eserler arasında yer alır.

• Ercüment Ekrem Talu, Geçmiş Zaman Olur ki, Mina Urgan, Bir Dinozorun Anıları, Hilmi Yavuz, Ceviz Sandıktaki Anılar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türk Edebiyatında İlkler (81 Madde)

  1. Aruzla ilk manzum tiyatro eseri yazan : A.Hamit / Eşber veya Sardanapal 2. Batı anlayışındaki ilk edebiyat tarihçimiz : Fuat Köprülü 3. Batılı anlamda ilk gezi yazıları: Ahmet Mithat – Avrupa’da Bir Cevelan 4. Batılı anlamda ilk hatıra : Namık Kemal – Magosa Hatıları 5. Batılı anlamda ilk hikayeler ( İlk Realist Hikayeler) : Sami Paşazade Sezai – Küçük Şeyler 6. Batılı anlamda ilk tiyatro eseri : Şinasi – Şair Evlenmesi 1859 7. Batılı tekniğe uygun ilk roman : Halit Ziya Uşaklıgil / Aşk-ı Memnu 8. Bilinen ilk Türk şairi : Aprınçur Tigin 9. Bizde epik tiyatro türünün kurucusu: Haldun Taner 10. Deneme türünün kurucusu: Montaigne 11. Dilde sadeleşmeyi savunan ilk yayın organı: Genç Kalemler 12. Divan Edebiyatında mahallileşme akımının temsilcisi: Nedim 13. Dünya Edebiyatında ilk önemli roman örneği: Cervantes’in Don Kişot adlı eseridir. 14. Dünya edebiyatındaki ilk hikâyeci ve eseri: Boccaio Decameron Öyküleri 15. Edebiyat kelimesini bizde ilk kullanan: Şinasi 16. Edebiyatımızda...

Türkü ve Özellikleri (Maddeler Halinde)

  Türkü • Türkü kelimesi ilk defa 15. yüzyılda Ali Şir Nevayî tarafından Mizanü’l-Evzarı'da kullanılmıştır. • Anadolu’da türkünün ilk örneğini 16. yüzyılda Öksüz Dede’nin verdiği bilinmektedir. • Türkü, halk edebiyatının en yaygın türüdür. Ezgisi yönüyle diğer halk şiiri türlerinden ayrılır. Genellikle anonimdir. • Türküler genellikle hece vezninin yedili, sekizli ve on birli kalıplarıyla kıtalar hâlinde söylenir. • Türkünün asıl sözlerinin bulunduğu kısma bend, genellikle bendlerden sonra tekrar edilen, ezgisi ve sözleri değişmeyen kısma nakarat denir. Bu kısım bağlama, bağlantı veya kavuştak diye de bilinir. Türkülerin Özellikleri: 1. Türkülerde konu zenginliği vardır. Aşk, ayrılık, ölüm, tabiat, kahramanlık, güzellik başlıca konularıdır. 2. Hecenin yedili, sekizli en çok da on birli kalıplarıyla yazılırlar. 3. Türküler genelde dörder mısralı bentlerden oluşur. 4. Bazıları koşma şeklindedir. 5. Bazı türkülerde her bendin sonunda aynı dize veya dizeler tekrarlanır. Bu tekrarlanan ...

Mecazla ilgili sanatlar

• Teşbih • İstiare (Eğretileme, ödünç alma) • Kinaye • Mecaz • Teşhis (Kişileştirme) • İntak (Konuşturma) Teşbih (Benzetme) • Anlama güç katmak için, aralarında gerçek ya da mecaz, çeşitli yönlerden ilgi, benzerlik bulunan en az iki varlıktan zayıf olanı nitelik bakımından güçlü olana benzetme sanatıdır. • Özellik bakımından birbirine denk iki varlık arasında benzerlik ilişkisi kuruluyorsa buna teşabüh denir. • Şairler, kendilerini etkileyen bir olay veya varlık karşısında heyecanlanır, bu heyecanı daha kuvvetli ve tesirli anlatabilmek için, o ruh hâlini okuyucuda daha iyi canlandırabilecek benzetmeler yapma yoluna giderler. Bunun sonucunda da teşbih sanatı meydana gelmiş olur. Ayrıntılı (mufassal) teşbih: Benzetmenin bütün öğelerinin bulunduğu teşbih çeşididir. • Ahmet Paşa, gül yüzlü [teşbih-i beliğ] güzel hakkında yazdıklarıyla mektubu yaprak gibi titreten kalemin ne yazdığını merak ettiği aşağıdaki beytinin ikinci dizesinde benzetme öğelerini topluca kullanır. Ne yazdı gül yüzün va...